Ben dünyada kişi başına en çok kahve içilen ülkede yaşıyorum. Eskiden de çok severdim kahveyi, özellikle de filtre ve espresso kahveyi. Günde en az 10 fincan içer, doğruyu söylemek gerekirse, kafein bağımlısı oldum zaman içinde. Kafeinin azı karar, çoğu zarar; bunu herkes bilir. Ben de kafein alımını azaltma yoluna gittim. Kafeini alınmış kahveler hiç tat vermedi bana, bir dolu işlemden geçiyorlar üstelik. Kahve yerine geçen hindiba ve bambu kahvelerini denedim, tatlarını beğenmedim. Bir dostum keçiboynuzu (carob) kahvesini denememi önerdi. Bayıldım! Üç aya yakındır hergün keçibornuzu kahvesi içiyorum, sütlü. İlk başlarda normak kahveyle karıştırıyordum, artık vazgeçtim. Kendi tadı o kadar güzel ki!
Tabii, bildiğimiz kahveyi
tamamen bırakmadım, günde bir sade espresso ya da latte içiyorum,
yetiyor bana.Ekolojik olarak hazırlanmış (zaten doğada ekolojik olarak yetişiyor keçiboynuzu) keçiboynuzu kahvem hemen hemen bütün marketlerde bulunuyor. Araştırdım; keçiboynuzu cenneti olan Türkiye'de de bulunmakta keçiboynuzu kahvesi. Denemek isteyenlere şiddetle öneririm. Pişman olmayacacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder