Kahve Nasıl Yapılır?
Kahvenin Suyu:
Hangi çeşit kahve yaparsanız yapın,
kahve yapılırken musluk suyu kullanmak, kahvenin aromasını bozar. Suyun
fazla sert ya da yumuşak olması kahvenin tadını olumsuz etkiler. Aynı
şekilde distile su da lezzetsiz bir kahveye yol açar. En doğrusu
piyasada satılan şişelenmiş suları kullanmaktır. Kullanılacak suyun
soğuk olması da kahvenin lezzetine olumlu katkıda bulunur.
Kahveyi Öğütme:
Kahve makinesının öğütme devri ne kadar
hızlı ise, kahve o kadar ince çekilir. Her kahve makinesının öğütme
mekanızması kendine özgü çalışmaktadır. Kahve yapmak istediğiniz kahve
çeşidine göre ince ya da kalın çekilir. French Press’te demlenmeye
bırakacağınız kahve için daha kalın taneler, espresso için daha ince
taneler kullanmanız gerekir. Kahveyi daha ince öğütmek demek, daha az
miktarda kullanılacak anlamına da gelmez. Kahveyi çok ince öğütmek
demek, kahvenin içindeki acı bileşenleri mümkün olduğunca çıkarmak
demektir. Eğer kahveyi gerekenden daha az çekerseniz de, aromasını
hissedemezsiniz. Çok fazla çekmek de filtre hazinesinde kalması gereken
acı yağların fincanınıza dolmasına neden olur.
Kahve öğütme makinenizde kahvenizi 6
saniye öğütünce Coffee Press, 8-10 saniye öğütünce filtre kahve
makinelerinde kullanılacak kahve ve 15 saniye öğütünce ekstra ince
kahveyle koni biçiminde filtrelerde kullanabileceğiniz kahve elde etmiş
olursunuz.
Kahveyi saklama:
Kahve doğru saklama koşullarında
saklanmazsa, kavrulduktan bir süre sonra çekirdek ya da çekilmiş kahve
olsun bozulur. Kahvenizi hava, ışık ve nemden korumanız gerekir.
Çekilmiş kahvenizi en geç iki hafta içerisinde tüketmeniz, bu süre
içerisinde de serin, karanlık bir ortamda ve hava almayan bir kapta
saklamanız tavsiye edilir. Eğer iki hafta içinde tüketemeyeceğinizi
düşünüyor iseniz, hava almayan bir poşetle derin dondurucuda da
saklayabilirsiniz. Derin dondurucudan çıkarmış olduğunuz kahveyi ikinci
defa derin dondurucuya koymayınız. Alacağı bir miktar nem, kahvenin
tadını bozacaktır. Öğütülmemiş kahve çekirdeklerinin tadı, öğütülmüş
kahveden daha uzun ömürlü olmasının nedeni hava ile temas eden
kısımlarının daha fazla olmasıdır. Kahve aromasını maksimum derecede
hissedebilmenin yolu, kahvenizi taze bir şekilde çekip öğütmektir.
Kahve hazırlamak için doğru araç seçimi ve gerekli olabilecek aletler :
Coffee Press:Kahve
hazırlamak için coffee press metodu en çok kullanılan yöntemlerden biri.
Eğer kahve makinanız yoksa, kahveyi pişirebileceğeniz bir ocağınız
yoksa, daha pratik ve ucuz bir yöntem arıyorsanız kullanabileceğiniz bir
yöntem. Çekilmiş kahvenizi filtre kahve haznesine gerekli miktarda
dökün. Üzerine sıcak su ekleyin. Üç – dört dakika demlemeye bırakın.
Süre sonunda filtreyi aşağıya doğru itin. Kağıt filtre kullanmamış
olduğunuz için kahvenin tadından ödün vermemiş olursunuz.
Filtre Kahve Makinesi : Kafelerde
ve son zamanlarda ev tipi olanlarını da bulabileceğiniz, elektrik ile
çalışan makinalardır.
Vakumlu Kahve Makinesi:Elektrikle
ya da ocak üzerinde çalışanları mevcuttur.
Kahve öğütme Makinesi:Kafelerde
kullanılan büyük boyları olduğu gibi, elektrikle ya da manuel olarak
çalışan küçük kahve makinaları da vardır. Evlerde kullanabileceğiniz
makinalarla kahvenizi taze olarak çekip tüketebilirsiniz.
Fincan:Kahvenizi
tüketmek için kullandığınız, tercihen porselen olarak kullanılabilecek
olan mutfak malzemesi.
Cezve:Türk kahvesi
pişirmenizde ihtiyacınız olan ürün. Bakır olması aromayı korumanızda
yardımcı olur. Dikkat edin sa pını tutarken eliniz yanmasın.
Kahve ölçeği:Kahvenizi
cezve ya da filtreye koyacağınız kaşığınızı tahta ya da plastik
seçerseniz kahvenizi metal malzemeye değdirmemiş olursunuz.
Kaküle:Kaküle
kahvenizin aromasını güçlendirebilecek bir baharattır. Bir iki çekirdeği
kahvenizi fincana koyduktan sonra içine atabilirsiniz.
Süt Köpürtme aletleri:Evde
cappucino yapmak için kullanabilirsiniz. Pille çalışan ya da french
presse benzeyen çeşitleri bulunmaktadır. Pille çalışan çubuk şeklinde
olanları çok dibe baturmamalı ya da yüzeyde tutmamalısınız.
Termos:Kahvenizi
yanınıza lip sahilde keyif yapmak ve kahvenizi sıcak tutmak için
edinebileceğiniz ürün.
KAHVE ö’#286;üTüRKEN, PİŞİRİRKEN’hellip;
- Kahvenizi taze olarak tüketmeye çalışın. Bu şekilde kahvenizden alabileceğiniz en fazla lezzeti almış olursunuz.
- Kahveyi doğru oranda öğütün.
- Kahveyi öğütürken, kahve çekirdeklerinin eşit oranda öğütülmesi için makineyi yavaşça sallayabilirsiniz.
- Bir fincan kahve için pişirme şekline uygun olarak öğütülmüş yaklaşık 10 Gr kahvenin içine yaklaşık bir su bardağı su (180 ml) kullanabilirsiniz.
- Kahvenin acılaşmaması için kahveyi kaynatmamnız gerekir. 90-96 Santigrat derece su ile hazırlamalısınız.
- Kahvenizi tüketemedi ve soğuduysa yeniden pişirin. Kahve lezzetini yaklasik 80 derecede korur. Soğuduğunda bütün granüller dibe çöker ve lezzeti kaybolur.
- Kahvenizi pişirdikten sonra kahve çekirdeklerinin içindeki bütün aroma suya geçer. Pişirilmiş kahve ikinci defa kullanılmaz.
- Kahve miktarı ve su miktarını doğru ayarlayınız. Yaklaşık ölçüyü 1 su bardağına, 10 Gr kahve olarak düşünebilirsiniz.
- Kahvenizi sıcak bir şekilde yaklaşık 20 dakika tutabilirsiniz. Bu surenin uzun sürebilmesi için sıcaklığı muhafaza eden termoslardan kullanabilirsiniz.
Kahve çeşitleri
1. Granül Kahve: Herkesin
bildiği ve yaygın olarak tüketilen granül kahvenin babası 1906 yılında
Amerikan-Japon kimyacı Satori Kato granül kahveyi Chicago’da bulmuştur.
Üretimi yine aynı yıl İngiliz kimyacı George Constant Washington
tarafından yapılmaya başlanmış. Kahve pişirilen kabın etrafında kahve
artıklarını gören kimyacı bu parçacıkların suyu olmayan kahve olduğunu
farkedip bunu granül kahveye çevirmiş. Herkesin yakından bildiği granül
kahveyi 1938 yılında Nescafe ya da dondurarak kurutma tekniği ile
yapılan kahve piyasada yerini almış.
Granül kahve yanlış bilinenin aksine
kimyasal işlemlere uğramıyor. Dondurarak ya da spreyleyerek kurutuluyor.
Dondurma işleminde önce kahve bekletiliyor ve doğal bir şekilde
kurutuluyor. Sonra kahve -40 derecede donduruluyor. Kahvenin içindeki su
bu derecede kristalize oluyor. Su bir çeşit buharlaştırma ile
buharlaştırılıyor ve geriye kalan granül kahve oluyor. Spreyleme
yönteminde ise kahvedeki su buharlaştırılıyor ve kuruyan kahve yüksek
bir yerden aşağı doğru spreyleniyor. Tabana değen kahvede kalan su da
yüksek ısıyla buharlaşıyor.
Granül kahvenin yapılması kolay, toz ya
da granül halde satılıyor. Daha kolay bozulabildiği ve gerçek kahve
çekirdekleri ile kahve içmeye alışmış kişiler için lezzet farkı
oluşturabiliyor.
Genellikle ’quot;Gold’quot; kalite diye
satılan en makbul hazır kahve, dondurarak kurutma yöntemiyle yapılandır.
Bu yöntemin diğerlerinden en önemli farkı düşük ısıda yapılmasıdır. Bu
sayede, fazla ısıyla ortaya çıkan koyu renk ve acı tad bu kahvede olmaz.
Siz de kahvenizi yaparken kaynar suyu üstüne boca edip tadını bozmayın.
Suyu kaynattıktan sonra 30 saniye bekleyin sonra fincana dökün.
Göreceksiniz kahveniz daha bir güzel olacak. Doğru yapılmış bir hazır
kahve köpüklü olur. Önce kahveyi, sonra suyu ve en son dilenirse
kreamayı koyunuz.
2. Filtre Kahve:Filtre
kahve için kullanacağınız kahve orta ölçüde çekilmiş kahve olmalıdır.
Çok kalın çekilirse, aromasını hissedemezsiniz, çok ince olursa da kahve
acılaşır, kahvenin süzülmesi çok uzun sürer. Bir bardak suya bir ölçü
kahve olarak düşünebiliriz. Tercihen ölçüde tahta kaşık kullanılması
uygun olur. Filtre olarak da kağıt filtre kullanılırsa kahvenin tadı
bozulabilir. Demlenen kahve 20 dakikadan fazla ısıtıcıda tutulmamalıdır.
Kapak ve filtreyi çıkarıp bir kenara koyun. | |
Her fincan için (125 cl.)’nbsp;bir yemek kaşığı (7 gr.) kalın çekilmiş kahve koyun. (Makina küçükse 3 kaşık,’nbsp;büyükse 6 kaşık kahve koyun.)’nbsp; | |
Ayrı bir yerde kaynatıp 30 saniye (baloncuklar kaybolana kadar) soğuttuğunuz sıcak suyu ilave edin ve plastik veya tahta bir kaşıkla karıştırın. Not: Metal kaşıklar camı çizebilir. | |
Filtreyi yerleştirin ancak aşağıya bastırmayın suyun yüzeyinde kalsın ve 4 dakika kadar demlenmesini bekleyin. (*) | |
Filtreyi yavaşça en aşağıya kadar indirerek kahvenin suyla karışmasını önleyin. Dikkat: filtre hızla bastırılırsa, sıcak kahve makinadan fışkırabilir. Yanma ve örtü lekeleme facialarına sebep olabilir. |
3. Esspresso:Espresso
yapmak için mutlaka yüksek basınçlı su buharı veren bir alet olması
gerekiyor. Bu alet elektrikle de çalışabilir, ocak üstünde de
çalışabilir. Bu aletin alt haznesine su, filtre kısmına kahve konulur ve
alttan ısı verilir. Isınan su yüksek basınçla filtrenin içinden geçip
üst haznede birikir. Yüksek ısıda ve basınçtaki suda kahveye tadını
veren yağlar ve aroma erir, kahvenin içinde birikir.’nbsp;Kullanılan su
filtre kahveye göre çok azdır. Esspresso bekletilmez ve hemen tüketilir.
Esspresso için hazırlanan kahve çekirdekleri uzun süre fırınlanır ve
tadı hafif karamelimsidir. Esspresso ayrıca kendine özgü fincanlarla
tüketilir. Espresso İtalyan icadıdır. Adını hızlı hazırlanmasından almış
olmasına rağmen makinanın ve bardakların ısıtılması, her fincanın tek
tek hazırlanması ve’nbsp;sonra makinanın’nbsp;temizlenmesi de hesaba
katılırsa pek öyle de hızlı ve pratik bir yöntem sayılmaz.
Espresso her zevke hitap edecek bir çok
başka kahve pişirme çeşdinin de bazıdır.
4.Capuccino:Cappuccine
1/3 esspresso, 1/3 kaynar süt ve 1/3 süt köpüğünden oluşur. Süt köpüğünü
çok kabarcıklı yaparsanız çabuk söner, eğer süt köpürtme makinanızı
sütün yüzeyinde tutarsanız da köpürmez. Cappucino bilinenin aksina
sadece kahve ve üzerine konulan köpükten ibaret değildir.
5. Caffe Latte (Cafe au lait)
: 1 ölçü kahve, 2-3 ölçü süt ile yapılır. Kahvenizi yaparken aynı anda
süt de ısıtılır ama kaynama noktasına getirilmez. Kahvenize eklenir.
Cafe au lait’in sütü daha fazladır ve Fransız yorumlamasıdır.
Köpürtülmüş süt kullanılmaz.
6. French Press (Plunger Pot):Orta
çekilmiş kahvenizi sıcak su ile demleyebilirsiniz. Kahvenizi koyarken
tahta ya da plastik kaşığı tercih ediniz.
7. Aromatik Kahveler:
Kahveye farklı kokular katılarak tüketime sunulur. İlk önce Araplar
kahveye tarçın ekleyerek kullanmışlar ve sonra Orta Doğu’da kahveye
karabiber, hindistan cevizi, limon ya da portakal kabuğu, çikolata gibi
maddeler eklenmiş. Bu maddeler kahve çekirdekleri fırınlanırken ve henüz
sıcakken yapılır.
a)
Vanilyalılar; Kremalar - French vanilla veya Irish creme ,Yemiş
(nut) ’ndash; Fındık Kokulular
b) çikolatalılar; Naneli çikolata (chocolate mint)
c) Meyvalılar; Hindistan cevizi, ahududu
d) Baharatlılar; Tarçın
b) çikolatalılar; Naneli çikolata (chocolate mint)
c) Meyvalılar; Hindistan cevizi, ahududu
d) Baharatlılar; Tarçın
8.Yöresel Kahveler:
a.) Dibek Kahvesi: Dibek kahvesi aslında bir kahve pişirme şekli değil, kahve öğütme yöntemi. Kavrulan kahve yuvarlak, içi çukur taş ya da tahtadan yapılan bir anlamda havan’rsquo;a benzeyen büyük kaplara konur ve bir tokmakla ince hale gelene kadar ezilirdi. Buradan elde edilen kahve Türk kahvesi pişirir gibi pişirilirdi. Bu yöntemle öğütülen kahve koyu kıvamlı olur ve Dibek kahvesi adını alırdı. Bu yöntemle kahve öğütülmesi 1800’rsquo;lü yılların ilk yarısına kadar devam etti ancak 1827’rsquo;de tüfenkçi ustalarından Selim’rsquo;in kahve değirmenini icat etmesi sonucunda dibek kahvesi ortadan kalktı. Bu şekilde kahve elde etmek zahmetli ve vakit alıcı olduğu için evde yapılamayan kahve öğütülme işlemi, değirmenlerin yaygınlaşması ile evlere girdi. Aslında dibek kahvesi yapmak için kullanılan dibeklerin tarihçesi çok eski. Doğaldır ki, daha önceden bu dibekler kahve değil de tahıl öğütmek için kullanılıyormuş. Türkiye’rsquo;de çeşitli arkeolojik kazı alanlarlarında bulunan dibeklere, Başkale yakınlarında bulunan Tilki tepe ya da Sipka Antik Şehri buluntuları örnek. Dibek kahvesi günümüzde çok sınırlı yapılmakta. Bunun da sebebi kolayca tahmin edileceği gibi zahmetli olması. Türkiye’rsquo;de dibek kahvesi içmek için akla gelen yer, Gökçeada’rsquo;daki Zeytinliköy’rsquo;de bulunan Madamın Kahvesi. Madam vefat etmiş olsa da bu gelenek halen devam ettirilmekte. Yine, Foça’rsquo;da Kozbeyli köyünde Şakir’rsquo;in kahvesi de Dibek kahvesi ile ünlü. Ayrıca Kastamonu’amp;rsquo;nda Zeki Dilekçi - Mahkeme Altı Pazarı no:8 de de güzel dibek kahvesi bulunuyor.
a.) Dibek Kahvesi: Dibek kahvesi aslında bir kahve pişirme şekli değil, kahve öğütme yöntemi. Kavrulan kahve yuvarlak, içi çukur taş ya da tahtadan yapılan bir anlamda havan’rsquo;a benzeyen büyük kaplara konur ve bir tokmakla ince hale gelene kadar ezilirdi. Buradan elde edilen kahve Türk kahvesi pişirir gibi pişirilirdi. Bu yöntemle öğütülen kahve koyu kıvamlı olur ve Dibek kahvesi adını alırdı. Bu yöntemle kahve öğütülmesi 1800’rsquo;lü yılların ilk yarısına kadar devam etti ancak 1827’rsquo;de tüfenkçi ustalarından Selim’rsquo;in kahve değirmenini icat etmesi sonucunda dibek kahvesi ortadan kalktı. Bu şekilde kahve elde etmek zahmetli ve vakit alıcı olduğu için evde yapılamayan kahve öğütülme işlemi, değirmenlerin yaygınlaşması ile evlere girdi. Aslında dibek kahvesi yapmak için kullanılan dibeklerin tarihçesi çok eski. Doğaldır ki, daha önceden bu dibekler kahve değil de tahıl öğütmek için kullanılıyormuş. Türkiye’rsquo;de çeşitli arkeolojik kazı alanlarlarında bulunan dibeklere, Başkale yakınlarında bulunan Tilki tepe ya da Sipka Antik Şehri buluntuları örnek. Dibek kahvesi günümüzde çok sınırlı yapılmakta. Bunun da sebebi kolayca tahmin edileceği gibi zahmetli olması. Türkiye’rsquo;de dibek kahvesi içmek için akla gelen yer, Gökçeada’rsquo;daki Zeytinliköy’rsquo;de bulunan Madamın Kahvesi. Madam vefat etmiş olsa da bu gelenek halen devam ettirilmekte. Yine, Foça’rsquo;da Kozbeyli köyünde Şakir’rsquo;in kahvesi de Dibek kahvesi ile ünlü. Ayrıca Kastamonu’amp;rsquo;nda Zeki Dilekçi - Mahkeme Altı Pazarı no:8 de de güzel dibek kahvesi bulunuyor.
b.) Menegiç(çedene) Kahvesi:
Menengiç kahvesi ya da çedene kahvesi özellikle Elazığ ve çevresinde içilen bir içecek. önceden belirtmek gerekli ki, kahve adını alsa da, aslında bu kahve yemişinden yapılan bir içecek değil.
Menengiç kahvesi ya da çedene kahvesi özellikle Elazığ ve çevresinde içilen bir içecek. önceden belirtmek gerekli ki, kahve adını alsa da, aslında bu kahve yemişinden yapılan bir içecek değil.
Menengiç-çedene (Menegiç) kahvesinin
kaynağı:
Bu içeceği yapmak için kullanılan yemiş,
çeşitli kaynaklarda, yabani Antep fıstığı, çitlenbik, sakız ağacı,
çıtlık gibi belirtilirse de bu karışıklığın sebebi bu bitkilerin aynı
kaynaktan gelmeleridir. Bu yemiş Anacardiaceae ailesinin Pistiacia
cinsine aittir. Pistacia cinsinin en tipik temsilcisi Pistacia
vera’rsquo;dır ya da bizim kullandığımız adı ile Antep fıstığı. Bu cins
dışında iyi bilinen Pistacia cinsleri:
’nbsp;Pistacia atlantica
Pistacia chinensis
Pistacia lentiscus ve Pistacia terebinthus’rsquo;dur.
’nbsp;Pistacia atlantica
Pistacia chinensis
Pistacia lentiscus ve Pistacia terebinthus’rsquo;dur.
’nbsp;Pistacia vera
çedene kahvesi için önemli olan Menengiç
ağacıdır.. çitlenbik ağacı da denir. Menengiç ağacı Güneydoğu Anadolu,
İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesinin dağlık kırsal kesimlerinde ekimi
yapılmadan yetişir. 2 metreye kadar uzayabilen sakız yapraklı bir küçük
ağaçtır. Koyu yeşil, minik meyveler verir. Meyvesinin kabuğu ham iken
kırmızı renkte olduğu halde olgunlaştıkça yeşile döner. Meyvesi kokulu
ve yağlıdır. Bu meyve yağsız kavrulur, ve çıtır çıtır yenir.
çedene Kahvesinin hazırlanışı:
çedene kahvesi Türk Kahvesi gibi
hazırlanır. Kahve yapmak için kullanılan menegiç yağlı ve macun
kıvamındadır.
1 Fincan kahve yapmak için Cezveye
1 Fincan su veya süt,
1 çay kaşığı çedene kahvesi,
2 çay kaşığı toz şeker,
Eklenerek; orta ateşte kaynamaya başladıktan sonra birkaç defa karıştırılıp. 6-7 dakika daha kaynatılır, sıcak olarak içilir.
1 çay kaşığı çedene kahvesi,
2 çay kaşığı toz şeker,
Eklenerek; orta ateşte kaynamaya başladıktan sonra birkaç defa karıştırılıp. 6-7 dakika daha kaynatılır, sıcak olarak içilir.
c.)Mirra:’nbsp; Mırra
hala yerel kalabilmiş ve geleneksel özellikleri olan bir kahve.
Yayılamamasının ya da yayılmamasının en önemli nedeni evinizde kendiniz
için pişirebileceğiniz bir içecek olmaması. Kilolarca kahve
çekirdeğinden, ciddi emek ile ve çok miktarda hazırlandığı gibi, sunumu
ve içiminin de bir adabı var. Mırra kelimesi Arapça’amp;rsquo;dan
geliyor, acı anlamına gelen mur dan türetilmiş.
Mırra’amp;rsquo;nın Hazırlanması:
Kahve çekirdeklerinin hazırlanması
Vurgulanması gereken özel bir çekirdeğe
gereksinim yok. Kaliteli bir kahve çekirdeği yeterli
1. Tercih edilen kahvenin çiğ (yeşil)
çekirdek halinde alınması. Bu çekirdek geniş, uzun saplı tava benzeri
kaplarda kavruluyor ve uygun rengi alınca ustası kavurma işlemini
bitiriyor.
2.’nbsp; Kavurma işlemi bitince, ağaçtan
yapılma dibeklerde, kahve çekirdekleri dövülmeye başlıyor. Bunun için
günümüzde kahve değirmenleri de kullanılmakta.
3. Türk kahvesinden daha iri dövülen
çekirdekler hazır hale geliyor.
Kahvenin pişirilmesi
1. önce kahve çekirdekleri kaynamış suda
uzun süre köpüklenerek ve telvesi ayrılana kadar kaynatılıyor. Bu
sürenin sonunda kahve telvesinin üzerinde kalın bir sıvı oluşuyor. Buna
da şerbet adı verilmekte.
2. Bu şerbet süzülerek mutbak adı
verilen, mırra için özel hazırlanmış güğüm benzeri bir kaba boşaltılıyor
ve kaynatma işlemi bu kapta devam ederken üzerine 2-3 kilo kahve
çekirdeği ekleniyor ve taşmamasına dikkat edilerek kaynatma işlemi devam
ediyor. Bu arada üzerine su ekleniyor. Bu işlem 5-6 kez
tekrarlanabiliyor. Sonuçta uzun süre saklanabilen ve tekrar tekrar
kullanılabilen koyu kıvamlı, acımsı bir içecek elde ediliyor.
Kahvenin sunulması
1. Bu işlemler bitince, mırra soğumaya
bırakıyor. Kıvam artık içine konduğu fincanın kenarını boyayacak hale
gelmesi ile belirlenmekte.
2. Soğuyan kahve, imibiklere veya büyük
cezvelere alınmakta ve ısıtılıp sunulmakta.
3. Genellikle mırra özel günlerde ikram
edildiği ve hazırlanması zor ve masraflı olduğu için ağa içeceği olarak
ta adlandırılmakta. Misafirler gelince, kulpsuz bir fincana yarısını
geçmeyecek kadar mırra doldurulup ikram ediliyor. Fincandaki bitince,
fincan yere konmuyor ve yeniden dolduruluyor. İkinci ikramdan sonra aynı
fincan silinerek yandaki misafire mırra sunuluyor. Sunan kişinin bir
elinde kahve fincanı diğer elinde kahve ibriği var. Boynunda veya
cebinde de fincanları silecek mendiller. Büyükten küçüğe doğru, sıra ile
tüm odadakilere ikişer defa ikram ediliyor. Mırrayı yavaş yavaş içmek
gerek. Mırra şekersiz içilmekte.
Mırra Adabı
Herkes aynı kulpsuz fincanla içiyor. En
önemli gelenek, mırra fincanının yere bırakılmaması. Eskiden bu hatayı
yapanın yapması gerekenler varmış. Bunlar:
Fincanı altınla doldurmak
Kahveyi servis edenle evlenmek
Kahveyi servis edeni evlendirmek
Kahveyi servis edenin çeyizini düzmek olabilirmiş.
Kahveyi servis edenle evlenmek
Kahveyi servis edeni evlendirmek
Kahveyi servis edenin çeyizini düzmek olabilirmiş.
Bir ailenin konuklarına mırra sunması
için de özel şartlar gerekiyor. Daha önce hiç mırra sunmamış bir ailenin
çocuğu gün gelip de hali vakti yerine gelip de mırra vermek isterse
usülüne uygun olarak komşu yörenin ileri gelenlerini evine davet etmek
zorunda. Destur (izin) büyük bir yemek şöleniyle kutlanıyor.
Mırraya tat vermesi amacıyla karışıma
bir baharat olan kakule katılabilir.
d.)Sakızlı kahve: Kahvenin
damla sakızı ile harmanlanması ile yapılıyor. Yunanistan’rsquo;da çok
tüketilen bir kahvedir.
e.) Kenger Kahvesi: Kenger
bitlisi Nisan-Mayis aylarında çiçek açan, 40-50 cm yüksekliğinde, tüylü
çok yıllık, sütlü, dikenli ve otsu bir bitki. çiçekler mor-kırmızı
renkli. Baş kısmı olgunlukta sarı-yeşil renk alır ve 1 cm kadar
uzunlukta olup serttir. Türkiye’amp;rsquo;de İç, Doğu, Güneydoğu Anadolu
ve Akdeniz Bölgesinde yetişmekte. Dikenli olduğu için toplaması çok
zahmetli. Acantus, Enger, Kengel, Kengiotu, Kengir olarak ta biliniyor.
Eski çağlarda bu bitki sütun motifi olarak ta kullanılırmış. Bitkinin
gövdesinin kesilmesi ile çıkan süt 1-2 günde beyazımsı renk alır ve
kıvamlı hale gelir. Bundan da kenger sakızı hazırlanmakta ve ipe dizilip
satılmakta ve su içerisinde bekletilip sunulmakta. Olgunlaşan başlar
ise kavrulup öğütülerek kenger kahvesi yapılmakta. Bu kahveyi
bulabileceğiniz yer Silifke yakınlarında Diocaesarea antik kenti
(Uzuncaburç).
e.) Türk Kahvesi : Fincan,
cezve, kahve, kaşık ve şekeriniz hazır. Kahvenin artmaması ya da eksik
gelmemesi için kac kişilik kahve pişirmek istiyorsanız o kadar fincan
suyu cezveye boşaltınız. üzerine her bir fincan için tepeleme çay kaşığı
kahve, üzerine arzuya göre şeker koyunuz. Kahve taze olmalı, eğer
tazeliğini koruyamayacaksanız buzdolabında hava almayacak şekilde
saklanmış olmaldır. Orta hararetli ocakta hafifçe karıştırınız. Kahve ve
şeker karıştıktan sonra ocağın altınız kısınız. Kahve yavaş yavaş
pişmelidir. Bir taşım kaynadıktan sonra ocağın üzerinden alıp köpüğünü
fincanlara dağıtınız. Fincanları köpüğe zarar vermeyecek kadar yan
taraflarından yarılarına kadar doldurunuz. Cezvede kalan kahveyi bir
taşım daha kaynatıp fincanların kalan kısımlarını da doldurunuz. Arzuya
göre fincanların yanına sakızlı lokumları kürdana batırıp
koyabilirsiniz. Ev yağımı kurabiyeler ya da çikolata ile de servis
edebilrisiniz. Mutlaka bir bardak su ile servis edilmelidir.
Nasıl saklarım?
Kahvenizi buzdolabında saklamanız
tavsiye olunur. Hava almayacak bir şekilde kapatmalısınız. Kahvenin
içine bir kaşık da şeker atarak saklayabilirsiniz. Taze çekilerek
tüketilmesi tavsiye edilir, maksimum bir hafta bekleterek tüketirseniz
kahvenizin köpüğünden ve lezzetinden ödün vermemiş olursunuz.
Başka ne için kullanabilirim?
- Evde balık kızarttıktan sonra, tavadaki yağı döküp, bir kaşık kahveyi ocağın altı kapalıyken ama tavanız hala sıcakken çevirirseniz balığın kalıcı kötü kokularını engelleyebilirsiniz.
- İlk defa gideceğiniz bir eve davetliyseniz, çok büyük de bir hediye alamayacaksanız, eliniz de boş gitmek istemiyorsanız, kahve götürmenizi tavsiye ederiz. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varmış.
Yonca Bozkurt
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder