Öğrencilerine hayat üzerine ders vermek
kararı ile sınıfa giren profesör, hiçbir şey söylemeden, kürsünün üstüne
büyükçe bir kavanoz koyar…
Ardından kavanozu tenis topları ile
doldurur ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar… Öğrenciler,
hep bir ağızdan kavanozun dolduğunu söylerler…
Bu sefer profesör içi çakıl taşı dolu
olan bir torba çıkarır ve torbanın içindeki tüm çakıl taşlarını kavanoza
döker…
Sonra çalkalayarak taşların tenis
toplarının arasındaki boşluklara yerleşmesini sağlar…
Öğrencilerine tekrar sorar;
- “Kavanoz doldu mu çocuklar?”
Öğrenciler yine “evet doldu” diye
yanıtlarlar.
***
Profesör bu defa içi kum dolu bir torba
çıkarır ve torbanın içindeki tüm kumu kavanozun içine boşaltır…
Onu çalkalar ve kumların, içi tenis topu
ve çakıl taşı dolu olan kavanoza yerleşmesini sağlar…
Bir defa daha sorar öğrencilerine;
- “Kavanoz doldu mu çocuklar?..”
Öğrenciler bir kez daha yanıtlar;
- “Evet, doldu…”
***
Bu sefer profesör bir öğrencisini
kantine gönderip iki fincan kahve almasını rica eder… Gönüllü bir
öğrenci koşarak sınıftan çıkar ve kısa bir süre sonra iki fincan kahve
ile geri döner…
Öğrencisinin elinden kahveleri alan
profesör bu defa bu kahveleri kavanozun içine döker ve çalkalar…
Sınıfa dönüp son kez sorar;
“Kavanoz doldu mu arkadaşlar?”
Öğrenciler biraz şaşkın dördüncü defa
“evet doldu” diye cevap vermek zorunda kalırlar…
Bunun üzerine profesör içi tenis topu,
çakıl taşı, kum ve kahve dolu kavanozu iki eli ile kaldırarak sınıfa
gösterir ve şöyle der; ´
- Bu kavanoz sizin hayatınızı simgeler…
Bu tenis topları hayatınızdaki önemli
şeylerdir…
Aileniz, çocuklarınız, sağlığınız
arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan şeyler…
Diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli
şeyler kalır ve hayatınızı doldurur…
Çakıl taşları ise daha az önemli olan
diğer şeyleri temsil eder…
İşiniz, eviniz, arabanız vs…
Kum ise geriye kalan ufak şeylerdir…
***
Şayet kavanoza önce kum doldurursanız
çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz…
Aynı şey hayatımız için de geçerlidir…
Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz,
önemli şeyler için vakit kalmayacaktır…
Dikkatinizi mutluluğunuz için değer
taşıyan önceliklerinize çevirin…
Çocuklarınızla oynayın…
Sağlığınıza dikkat edin…
Eşinizle yemeğe çıkın…
Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın…
Yani öncelikle tenis toplarını kavanoza
yerleştirin…
Önceliklerinizi, sıraya dizmeyi iyi
bilin… Gerisi hep kumdur…
Tam bu esnada bir öğrenci sorar; ´
- “Peki, o iki fincan kahve neydi
hocam?” Profesör gülerek yanıtlar: ´
- “Bu soruyu bekliyordum… Hayatınız ne
kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle birer
fincan kahve içecek kadar yeriniz vardır… O iki fincan dostlarınızla
keyifle içeceğiniz kahvedir!..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder