25 Nisan 2013 Perşembe

FİLTRE KAHVE İÇİN NE DEMİŞLER

# eve cıkmanın en güzel yanlarından biridir, hem keyfine hem kokusuna doyum olmaz.
# yapmayı becerebiliyorsanız kahvenin tadına doyarsınız. kokusu çok çekicidir.
# tortusu kağıt veya metalik bir süzgeç ile süzülmüş kahvedir. kağıt süzgeçler daha iyidir fakat tek kullanımlıktırlar.
# özel olarak çekilen filtre kahve, french press adı verilen alet yardımıyla yapılmaktadır. tercihen süt ve şekerin ilave edilebileceği kahveye,1/4 oranında konyak da katılabilir.
# en güzel kahve çeşididir,aromalısına doyum olmaz, bağımlılık yapabilir,yokluğunda nescafeile idare edilebilir.
# yoğunluğu ve tadı diğer kahvelerden daha iyi olan kahve çeşidi.ders çalışırken içilmesi farzdır.makinasını almak isteyenlere tavsiyem ısıtma gücü iyi olan bir makina alsınlar.yoksa çabuk soğur içtiğiniz kahveden bir şey anlamazsınız
# sade ve şekersiz olanı makbul olan, içtikçe içilesi mis kokulu kahve..
# gittiniz daha önce hiç gitmediğiniz bir kahve şeysine. baktınız menüye. ne anlama gelmediğini bilediğiniz bi ton şey yazıyor. hah işte o anda hayatınızı ve cebinizi kurtarandır filtre kahve. sizi elinizde menü acayip sesler çıkararak ne olduğu belirsiz siparişler vermekten kurtarır.
# gerçek kahve severin tercihidir.sade ve sütsüz içilmesi şiddetle tavsiye edilir.hele bi de yanında bitter,olmadı beyaz çikolata varsa kahveye bandırıp yenmelidir.
# ülser gibi bie mide rahatsızlığı olanlara tavsiye edilmeyecek kahvedir. mide ilacı etkisini gösterene kadar kıvranırsınız, yediğiniz içtiğiniz burnunuzdan gelir. siz en iyisi kahveyi daha bi yumuşatılmış haliyle için..
# skalada orta karar kahvedir. şöyle ki: nescafe<filtre kahve<espresso (sadece majörler ele alınmıştır, wiener melange, çoko moko gibi minör türler burada iplenmemiştir).
avantajları:
-nescafeden ucuz ve daha iyi tada sahip.
-nescafe gibi içinde additivler yoktur.
-piyasada bulması kolay ve çeşit çoktur.
-filtre kahve makinası ucuzdur. ayriyeten filtreler de ucuzdur. hatta ofisinizden araklayınız olmazsa rica ediniz.
dezavantaj:
-espresso gibi ulu bir mertebeye çıkamayacak kahvedir.
# fransız usulü de denir. üzerinde kahve makinesi oaln ısıtıcılı kahve arabası masadan masaya dolaştırılarak servis yapılır.
# kokusu içe çekile çekile tadına vara vara içilmelidir.filtre kahvenin yapıldığı ortama dışarıdan girildiğinde mutlaka kokusu alınmalıdır alınmıyorsa iyi bir filtre kahve değildir.yanında bitter çikolata yenilebilir,gazete okunabilir,sakin şarkılar dinlenebilir.
# alacağınız lezzet, aldığınız kahvenin kalitesine bağlı olacaktır. en ucuzlarından biri olan jacobs-aroma'yı tercih ederseniz, bulaşık suyundan hallice bir filtre kahveniz olur. jacobs-monarch, çok daha iyidir, ama "filtre kahve denen şey işte bu" demeden önce, biraz daha deneme yapmanızda yarar var. migros'un (her zaman ve her migros'ta bulunmayan) filtre kahvesini, belki de jacobs-monarch'dan daha iyi bulacaksınız. ayrıca, kurukahveci mehmet efendi mahdumları'nın brezilya ve kolombiya filtre kahveleri de hiç fena değildir. ve gözden çıkaracağınız para miktarı arttıkça, daha da mükemmel lezzetlere ulaşabilirsiniz. örneğin, starbucks'ın çekirdek kahveleriyle...
# hayrettir ki azıcık öksürük şurubu katıldığında tadı değişik bir güzelliğe bürünen kahve. tabii ki sade ve şekersiz içilmesi tavsiye edilir o ayrı mesele.
# hemen bitmesin diye yavaş yavaş içersiniz heleki şunlarsa paranızı yemek yemeye gitmek yerine bunları içmeye harcamaya değebilir:irish cream, kenya, chocolate mint, french vanilla.tavsiye ederim pişman olmazsınız.ayrıca eğer ankaradaysanız:
# yanında bitter çikolata varsa tam olmuştur... olsa da içsem şimdi canım çekti...
# genel yanılgının aksine french press yöntemi ile hazırlanan kahve olmadığı gibi hazırlanması için illa filtre kahve makinası gerekmez. sadece fitre kağıdı, uygun çekilmiş kahve, fincan ve sıcak su ile de elde edilebilir.
# migrosta satılan filtrelerle bir türlü istediğiniz yoğunluğu tutturamadığınız, bağımlılık yapan bir kahve çeşidi.
# acidan kivranacağimi bildiğim halde kokusunu aldiğim an asla hayır diyemeyeceğim üç şey den biri..
# bağımlılık yapandır. nescafeyle kıyaslanamayacak olan eşsiz tat olup, içmesini bilmeyenlerin hayattan çok şey kaçırdığı bir keyiftir.
# migreni azdırdığı için iki gündür içemediğimdir. özlediğimdir. tam iki gündür kahve yüzü görmüyorum ve delirmek üzereyim lan. acıyın bana. kahve içemeyen bir kahvekoliğim ben. hem de şu an arkadaşlarımın elinde, dumanı tüten güzel bir tanesi bana gülümserken, al iç beni diye yalvarırken...
# türk kahvesinin biraz daha kalın çekilmişi. minicik fincanla yetinemeyen türk kahvesi içicisiyle, erimiş plastikten pek farkı olmayan nescafe illetinden uzak durmaya çalışan kafeinseverin ortak paydasıdır.
# gerçek kahve lezzetidir. filtre kahveye alışan bünyeler artık bundan sonra çözünebilir kahveden lezzet alamayacağı gibi her filtre kahveyide içemeyeceklerdir. kahvede en üst level...
# jacobs monarch gibi markette hazır vakumlu satılanları yerine kahveciye veya tchibo'ya uğrayıp damak zevkinize göre seçeceğiniz kahveyi çektirmek daha mantıklı. taze taze, misler gibi kahve içmek varken bayat jacobs monarch'a para vermeyin yani. sert ama yumuşak içimli bir kahve arayanlara tchibo'da satılan brazil mild'i önerebilirim.
# güney amerikanın sıkı kahveleri tiryakilik yaratır tabii camel nf eşliğinde
# içmeden uyanılamayan. uyandıktan sonra içmeden durulamayan. sigaranın sevgilisi.
# resmen pahalı birşey.pahalı olmasa daha çok içip iyice kafein manyağı olacağımı öngörüyorum.
çok pahalı lan.efkârlandım.ne demiştim, pahalı evet.
# olmazsa olmazımdır. çay sevmeyen biri olarak yıllardır kahve diye içtiğim nescafenin aslında bi bok olmadığını herşeyin yalan gerçeğin kendisinin olduğunu bana gösterendir.
# hiçbir kahvenin, kokusuyla dahi başedemeyeceği kahve.
# kokusu büyüleyici olan kahvelerin kralı.
# telvesinden fal bakılamayan kahvedir.
# uygun fiyatlı kahve makinesi bulunduğunda, çeşitli markalardan alıp alıp biraz paraya kıyılması gereken zevk nesnesi. french press ya da kahve makinesi çok fark yaratmaz hatta french presste becerememe ihtimali vardır, oran, süre, kaliteli french press ( öff bir de yıkama derdi ). yapımı dolayısıyla da farkı olan bir üst seviyesi espressodur.
# en önemli kısmı, çekilmiş (öğütülmüş) kahve tozunun huzurla demlenmesidir.
demlenmiş kahvenin telvesinin, kağıt filtreyle (kuzey avrupa usulü), metal elekle (fransız usulü), metal filtreyle (italyan ve abd usulü), çay süzgüsüyle (yapsan olur usulü) süzülmesi, veya hiç süzmeyip, kupada kahveye kaynar suyu ekleyip karıştırıp, telvenin dibe çökmesini beklemek (yaptım oldu usulü) veya makinede yapmak (sosyetik usul) işin önemsiz ayrıntısıdır.
tekrar etmek gerekirse: huzur, demlenmek.
kahveyi öldürmeyin efendiler.
# french press ile pek sağlıklı sonuçlar alamadığımı şu an farkettiğim,kahve makinasının filtre kahveyi ayrı bir dünyaya soktuğuna inandığım paran varsa rahat kahvesi.
# starbucks'in breakfast çeşidiyle yapıldığında tadına doyum olmayan kahve türü.
# hazır kahvelere göre kat kat güzel olan kahve.insan filtre kahve içmeye alıştığı zaman bir daha nescafe filan içmek istemez, haklı olarak.kahveyi çok seven ve tüketen bir insan olarak; iki favori kahvemden biridir filtre kahve.bir diğeri için;

# sabah sabah en çok aranan. kremalı, aşırı sütlü, fındık aromalı kahvelere dönüp bakmak istemez sonra kisi, öyle bir yan etkisi var.

# içimi kolay olmasına rağmen, sert bir kahve olan türk kahvesinden ve tüm hazır kahve çeşitlerinden daha fazla kafein içerir. adamı resmen kafein manyağı yapar, üç beş yudumda etkisini hissettirir. inanılmaz bir kokuya ve lezzete sahiptir. olumlu olan tek özelliği işte bu orgazmik etkisidir, bunun haricinde bu dozda kafein bünye için, özellikle de nazenin bünyeler için, aslında hiç de iyi bir şey değildir.

öyle bir günde bardak bardak içmenize gerek yok, düşük dozlarda (bir fincan) bile çarpıntıya neden olabilir, bir de kan şekeri dengesini tam anlamıyla alt üst eder, ki bu durumun da çeşit türlü olumsuz etkisi olabilir. özellikle sorun çıkarmaya meyilli bir cilde sahip olan kadınlar filtre kahve içmemekle iyi eder, çünkü ani kan şekeri dalgalanmalarının akneyi ve kızarıklıkları tetiklediği sabittir.

bundan başka panik atak geçmişi olanların temkinli tüketmesi, hali hazırda panik atak yaşayanların ise uzak durması gereken bir içecek çeşididir.

son olarak abartmaya eğilimliyseniz bağımlılık hususunda bir alkolikten fazla farkınız kalmamasına yol açabilir.

# isminden de anlaşılacağı üzere, kahvenin filtre ile yapılmış hali. yıllarca instant kahve nasıl içebildiğimi sorgulatan içecek. ha ilk geldiğim zaman aramıştım nescafe 3 ü 1 arada nın tadını ama zamanla, "ben o şekerli şeyi nasıl içtim?" diye sorar oldum kendime. bir de, "evde yaptığımız neden dışarıda içtiğimiz gibi olmuyor?" diye düşünüyorsanız, benim gibi, bir kaç ipucu:

1. kahve taneciklerinin büyüklüğü çok önemliymiş. ince çekilmiş olmamalı kahve sonra filtre edilmesi çok uzun sürer ve acı birsey olabilir
2. çok kalın çekilirse kahve tadı pek geçemez suya. suyla kahve arası çirkin bişey içersiniz.
3. filtreleme. bu kısım sanırım benim başarısız olduğum kısım. altın kaplı yada metal kahve filtresi öneriyorlar. altın kaplıyı nerde bulacaksam.kağıt filtreler kahvenin tadını veren kahve asitini ve yağını tutuyormuş.
4. su oranı 1 gram için 1-2 ml su

# 'rossman' da makina, kahve, filtre üçlüsüne 49 tl ödeyerek tatlı bir başlangıç yapabileceğiniz lezzetli kahve türü.

# iyi ki varsın tchibo.
filtre kahveyi 1 liraya veriyolar. boyutuna göre 2- 3 oluyor. kokusuna ölünür.
o şekerli, kremalı, şuruplu şeylerin yanında kahvenin kıymetini bilmenizi sağlıyor şu filtre kahve dediğimiz şey. tabi şekersiz sütsüz içecen, kafeini hissedecen. acı acı. oy.
olmaz öbür türlü.

# makinesinin karşısına geçip, mutfağı saran kahve kokusunu içine çekerek kahvenin şıpşıp damlamasını sonuna kadar izlemek ve hadi bitsin artık şu demleme işi de bir an önce kavuşalım diye beklemek dünyanın en büyük zevklerindendir.

# sade halinin de sütlüsünün de ayrı bir müptelasıyım.sütlüsünün o misbon şeker tadı beni benden, kahvesinin de dayanılamaz kokusu içimi içimden alıyor!
o sebeptendir ki, günde 6 kupaya kadar, ki kupaların boyutları kafamla boy ölçüşebilecek seviyede, çıkıyorum ve yine aynı sebepten olduğunu düşünüyorum ki fena halde çarpıntı basıyo bazı bazı, elim ayağım titriyo hakim olamıyorum. ve tüm bunların hepsini. 'yine çok güzel şeyler olacak, vuhuuuv kalbim bunu seziyor!' gibi bi cümleye bağlıyorum. düşünmüyorum ki kahvenin fazlası zarar.

# kahvenin hasıdır, özüdür. starbucks'dan istediğin kahveyi yaklaşık 16 - 17 tlye alır ve evde keyfini çıkartırsınız.

# guatemala olanı (başka nasıl denir bilemedim) dillere destan tadıyla her daim tercih edilesidir. her ne kadar hoşlanmasam da starbucks'ınki gayet iyidir.

# içenin seviyesini yükselten bir kahve gerçekten. entelektüel seviyesini yanına pipo evet o ye.

# bir davidoff espresso değil!!!

# kahveyi ilk bulan hintlilerin hiç sevmediği kahve türü. onlar türk kahvesini de sevmiyor, bu yüzden çok da önemsememek gerek.

# her derde şifa. sadesi pek makbul.

# hakkında şöyle yaygın bir yanılgı var: filtre kahve bir kahve çeşidi sanılıyor ama değil bir kahve yapma, demleme yöntemidir. burada defalarca yazılmış dünyanın neresinde hangi araçlarla filtre edilip demlendiği o yüzden bir daha girmiyorum o konuya.

demem o ki dünyanın çeşitli yerlerinde yetişen kahve çekirdeklerinin öğütülmesi ve filtre edilmesiyle elde edilir, o yüzden diğer kahvelerden çok sert, şurda satılan daha güzel demenin bir esprisi yok. bunu ancak bir marka, menşei adıyla söylerseniz anlamlı olur. misal bizde rio diye bi şey var, heralde brezilya'dan. içimi yumuşak, tadı şekerli. farklı bir bölgede yetişenin farklı özellikleri olabilir, öyle yani.

# bu filtre kahveyi alman ev kadını ıcad etmiş diye biliyorum.
zıkkımın kökü dedikleri şey bu olsa gerek zehirimsi!
amaaa,
sütle ve caramelle ise zengin bı tat profili oluşturuyor ve tadına doyulmuyor.

# kahve içmenin artistik patinaj versiyonu.

# üşengeçlikle birleştirip içilmeyecek şey.

şöyle ki;
dün filtre kahve yaptım üç beş kişilik. iki üç fincan içildi, kalanı duruyor masanın üstünde. ben de üstünüze afiyet sıcak içecekleri soğuk da tüketebilen bir kişiliğim. misal ofiste falan çay gelir, içmem saatlerce, sonra çayşör almaya kalkınca babalanırım! o derece.
neyse, ben bu kahveyi fincana döktüm, içmeye başladım.
aha! bunu yapmayın işte. zira kaldığı süre boyunca nasıl bir reaksiyona uğruyorsa, bildiğiniz zift oluyor lan bu! aman ha. dilim fincanda kaldı amk.

# bağımlısı oluyor insan
sonra uykular haram ama muhteşem kokusu, enfes tadı...
mmm vazgeçilmez içeceğim tutku ile bağlıyım bu içeceğe sütle de güzel tabi.

# sabahları içerseniz bir bardak, böyle bir enerji verir insana. ne kadar yorgun olsanız bile canlanıverirsiniz birden. sabahları ayılma problemi yaşayanlar için ideal.
güne kahveyle başlamayı sevenler için yanına bir dilim kek ya da kurabiyeyle falan süper olur.

# dışarda genellikle tercih ettiğimdir ama gloria jean's ve starbucksta long black tercih ediyorum.

# her yerde çok iyi yapılmaz, gerçekten içilebilecek istanbulda enfes sayılabilen bi kaç mekan var.

hele çeşitli aromarlar ile tercih ederseniz diğer kahve türlerinden soğuyabilirsiniz.

filtre kahve keyiftir.

hiç bilmeyenler karamel aromalı ve irish olanlarını özellikle denemeli.

edit: hayır eksiyi basıyorsun ya, neyine eksi basıyorsun bu girinin gerçekten merak ediyorum bebeğim?


# her starbucks'ta enfes versiyonlarını içebileceğiniz içecektir. starbucks dışında ararsanız istanbul'da enfes sayılabilen bi kaç mekan var sadece sanırsınız.


# kötüsü çok kötü iyisi çoook iyi olan americano ardından ikinci favori kahvem.


# bu ne lan yok makinasını alıcan yok filtresini yapıcan arada 2 sevicen okşıycan... bi kahve içicez lan bi kahve! ben surdan içeri gidip su almaya üseniyorum yok iste starbucksa gidip kahve alınıcak çeşitleri öğrenilicek bu ne lan istemiyorum.


# hergün kanyon'dan geçerken starbucks'a uğrama sebebim.
hastasıyız kendilerinin.


# tadından bir bok anlamadığım ama ne hikmetse bir fincan içtikten sonraki 2-3 saat boyunca içimi kıpır kıpır edip, en canım sıkkın halimde bile garip bir neşe veren içecek. kafeinin etkisi midir bilemem.


# sabahın ilk ışıklarında iyi giden en iyi kahve çeşidi,ne kadar koyu olursa o kadar iyi...


# çalıştığım firmada meraklısı çok olduğundan hergün defalarca makinede hazırlanırdı..o kokusundan nefret ederdim.. hele tadı berbat gelirdi..ama ne olduysa bilmiyorum birden tadını da kokusunu da çok sevmeye başladım..her fırsatta sade ve şekersiz olarak hüplettiğim kahvedir

# habire içerim diye makinasını eve almaya korkuyorum, kahvelerin en güzeli olabilir. daha tam karar vermiş değilim

# gün başlangıçlarının ve sonlarının vazgeçilmezidir. mevsimi ise sonbahardır, yağmurlu bir havada dışarda birşeyler yapmak genelde pek tercih edilmez. işte o anlarda yapın kahvenizi, hırkanızı alın yanınıza, balkonda sessizliğin ve kahvenin lezzetinin tadını çıkartın(tabi ki kahve seçimine dikkat).

# kahvenin dibidir.
kokusu burnunuza geldiği andan itibaren,sıcak dalgalar halinde sinirlerinizi gevşetir,sakinleştirir. en güzeli kaslarınızın gevşediğini hissetmenize rağmen ayılmanızdır. beyin kıvrımlarınıza masaj yaparak dinç tutar zihninizi.
sindirimi kolaylaştırır,şekerinizi dizginler.
kimyası tutana bir çeşit meditasyon şeklidir.
sabahları,günaydın kahve'niz ne kadar sert o kadar iyidir.
sade içmeniz tavsiyemdir.şekere düşkün insanlar ilk etapta zorlanacaktır fakat alışınca ne kadar büyülü bir tat olduğunu,zihin ve beden üstündeki etkisinden anlayacaksınız.

# karamellisi favorim olan kahvedir.benim için günün her saatinde gideri vardır.

# tiryakisi olduğum kahve türlerinden biri. kokusu beni benden alır.

# hayranları için vazgeçilmezdir, kolay kolay değiştirilemez bağımlısı olunduktan sonra.

ayrıca, geçenlerde saturn'den technostar isimli bir makinesini aldım, 49 tl civarındaydı yanılmıyorsam. gayet de kullanışlı, termostatı falan da çalışıyor, istediğiniz kadar sıcak kalabiliyor kahve, öneririm.


hayranları için vazgeçilmezdir, kolay kolay değiştirilemez bağımlısı olunduktan sonra.

ayrıca, geçenlerde saturn'den technostar isimli bir makinesini aldım, 49 tl civarındaydı yanılmıyorsam. gayet de kullanışlı, termostatı falan da çalışıyor, istediğiniz kadar sıcak kalabiliyor kahve, öneririm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder