26 Nisan 2013 Cuma

BİTKİSEL KAHVELERİMİZE SAHİP ÇIKALIM

7 Aralık Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Şifalı Bitkiler Uzmanı Doç Dr. Nazım Şekeroğlu, sağlıklı yaşam için bitkilere olan talebin artmasıyla birlikte, baharatlar, yabani sebzeler ve bitkisel içeceklere olan talebin hızla artış gösterdiğini söyledi. 

Şifalı Bitkiler Uzmanı Doç Dr. Nazım Şekeroğlu,
Menengiç Kahvesi (Kilis-Gaziantep),
Çörekotu Kahvesi (Antalya),
Kenger Kahvesi (Silifke-Mersin),
Keçiboynuzu Kahvesi (Mersin-Hatay) ve

Hurma kahvesi gibi bitkisel kahvelerinin unutulmaya yüz tutuğunu belirterek, "Ülkemizin farklı yörelerinde yüzyıllardır geleneksel yöntemlerle yapılan ve sadece belli bölgelerde tüketilen yöresel kahveler gıda sektöründeki girişimciler tarafından son zamanlarda yeniden gün yüzüne çıkarılamaya başlamıştır.
Ülkemizin farklı yörelerinde o yörenin doğal kaynaklarının kullanılmasıyla üretilen bu kahvelerin üretimi ve pazarlanması; kültürel zenginliklerin korunması, yöresel kaynakların verimli kullanımı ve istihdam imkanlarının artırılması açısından büyük öneme sahiptir. Bitkisel ürünlere olan talebin artması ve 'Yöresel Kahvelerimizin' yurtdışı pazarlara sunulmasıyla uluslararası ölçekte ülkemizin tanıtımı sağlanmış olacaktır.
Kahve terimi, "Sıcak iklimlerde yetişen, kök boyasıgillerden bir ağaç olan (Coffe arabica)'nın meyve çekirdeğinin kavrulduktan sonra öğütülüp, kahve tozundan hazırlanan bir içecek" (TDK) olarak tanımlansa da, "Türk Kahvesi" şeklinde hazırlanan diğer bitkisel içecekler de gerek dünyanın farklı bölgelerinde gerekse ülkemizde kahve olarak bilinmektedir.
'Kahve' terimi her ne kadar kahve çekirdeğinin farklı şekillerde işlenmesiyle elde edilen ürünleri içerse de; ülkemizde halen kahve adıyla, kahve çekirdeğinden değil de diğer bitkilerden üretilip satılan birçok bitkisel kahve, ilgili kurumlardan alınan resmi gıda üretim izinleri altında üretilmekte ve pazarlanmaktadır" dedi. 

Son günlerde basında yer alan haberlere göre, kahve çekirdeği dışında diğer bitkilerden üretilen bazı kahvelerin etiketlenmesinde "Türk Gıda Kodeksi Kahve ve Kahve Ekstraktları Tebliği"ne uygun olmadığı gerekçesiyle "Kahve" teriminin kaldırılması istendiği görüldüğünü vurgulayan Şekeroğlu, "Zaten halihazırda bu tip ürünlerin neredeyse tamamı firmaların Tarım İl Müdürlüklerinden almış oldukları 'Gıda Üretim İzinleri' ile üretilmekte ve etiketlerinde 'Türk Gıda Kodeksi Kahve ve Kahve Ekstraktları Tebliği'ne uygundur ibaresi yer almamaktadır.

Bu ibarenin ürün etiketinde yer alması durumunda, talebin haklı olduğu savunulmaz bir gerçektir. Ancak, ilgili kurumun diğer tebliğleri incelendiğinde, örneğin; çay konusunda "Türk Gıda Kodeksi Siyah Çay Tebliği" şeklinde bir ayrımın olduğu göze çarpmaktadır. Bu kapsamda, halen piyasada birçok 'Bitkisel Çay', 'Çay' adı altına üretilip satılmaktadır. Sonuç olarak, kahve şeklinde tüketilen bu ürünler, her ne kadar kahve çekirdeğinden üretilmeseler de, bu

Kahveler, 'Çörekotu Tozu, Menengiç Macunu, Kenger Ezmesi' gibi isimler altında hak ettikleri yeri bulmayacaklardır. Ülkemizde üretimleri giderek artan bitkisel ürünlerin üretimi-etiketlenmesi-pazarlanması konusunda İlgili kurumlarca, yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekmektedir. Gıda olarak kullanılan; bitkisel çaylar, kahveler, macunlar, karışımlar için yeni tebliğler yayınlanması, örneğin; 'Bitkisel Çaylar Tebliği' - 'Bitkisel Kahveler Tebliği' kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmektedir.

Avrupa Birliği'nin kültürel değerler ve yöresel ürünlere sahip çıktığı günümüzde, kendi öz değerlerimize sahip çıkarak bunları dünyaya tanıtmaya çalışmamız, çalışanlara da destek olmamızın gerekliliği tartışılmaz bir sorumluluktur. Kahve terimi Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü'nde; Sıcak iklimlerde yetişen, kök boyasıgillerden bir ağaç (Coffe arabica); bu ağacın meyve çekirdeği; bu çekirdeklerin kavrulup dövülmesiyle, çekilmesiyle elde edilen toz; bu tozla hazırlanan içecek; kafe ve kahvehane" olarak açıklanmaktadır.

Bugün dünyanın özellikle tropikal iklimlerinde yetişme ortamı bulan kahve bitkilerinden elde edilen kahve çekirdeği üretimi iklim ve çevre koşullarına göre yıllar itibariyle değişim göstermekte olup, bu da dünya kahve piyasasında kahve fiyatlarının çeşitli dönemlerde yükselmesine yol açmaktadır. Özellikle savaş yıllarında ve politik çekişmelerin olduğu dönemlerde kahve bulamayan insanlar farklı bitkileri kahve şeklinde işleyerek kullanmışlardır. Böylelikle, bölgelere göre değişmekle birlikte, kahverengine kadar kavrulan bitki kısımları öğütülüp sıcak olarak tüketilmiştir. 1895'lerde savaş nedeniyle kahve sıkıntısının yaşandığı Avrupa'da birçok bitkiden kavurma ve kaynatma şeklinde bitkisel kahvelerin yaygınlaştığı görülmüştür. O dönemlerde, badem, meşe palamudu, pancar kökü, havuç, mısır, bezelye daha birçok bitki kahve şeklinde kullanılmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder