1 Mayıs 2013 Çarşamba

GÖÇMEN KAHVESİ

Aslında ben bu yazımda size “göçmen kahvesi”ni anlatacaktım ama bizim girizgah oldu konunun tam göbeği. Neyse affınıza sığınıyor ve sadede yani başlığa geliyorum.

Bu anlatacağım göçmen kahvesinin sahipleri Bulgaristan göçmenleri. Hani şu bizim Şumnu’nun, Kırcaali’nin kızancıkları yani.

Balkan göçmenlerinin kahve tiryakiliğini bilmeyenimiz yok gibidir. Halk arasında “neskafe” genel adıyla bilinen hazır kahveyi, Bulgaristan göçmenlerimiz genelde olduğu gibi, öyle suyu kaynatıp, süt ya da süt tozu ilave edip, üzerine hazır kahveyi de ilave ederek yapmazlar. İşi bilenlerin, yazının sonunu getiremeden mutfağa koştuklarını görüyorum buradan. Lütfen efendim, bari yazımı sonuna dek okuyunuz. Belli mi olur, belki de yanlış bir şeyler söyleyiverir, güzelim göçmen kahvesinin tadını kaçırırım.
Bir fincanın içine tercih edildiği miktarda hazır kahve konulur. Yine tercih edildiği ölçüde toz şeker ilave edilir. Hemen birkaç damla su, kahve-şeker karışımının üzerine damlatılır ve çay kaşığı yardımıyla karıştırılmaya başlanır. Köpüksü bir krema elde edilene kadar ki bu süre birkaç dakikanızı alacaktır, karıştırılmaya devam edilir.

Cezvede, süt kaynatılır ve boş fincanlara konulur. Sütün üzerine de, elde ettiğimiz köpüksü krema ilave edilir. Fincan tabağının yanında bir çay kaşığı ile servise hazır hale gelir. Bu çay kaşığı, kahveyi içenlerin, arzu ederlerse üzerindeki kremayı kaşıkla da tadabilmeleri içindir.


Evet, artık mutfağınıza koşturup, göçmen kahvelerinizi hazırlayabilirsiniz. Yalnız sakın ola ki sıkılıp da karıştırma işinden ödün vermeyiniz. Köpüksü kremayı elde edemeden göçmen kahvesinin tadına varabilmeniz mümkün değildir zira.

1 yorum: